içine__

O akşam da devralmam gereken saatte bara gitmiştim. Artık görmekten sıkıldığım şişko Hollandalı kadınlar yine oturmuş tıkınmaktan ve içmekten başka birşey yapmıyorlardı.Aslında bu işten sıkılmaya başlayalı çok olmuştu ama alışmıştım bi` kere ortama ve bu hareketliliğe. Ki arada güzel şeyler    de çıkmıyor değildi hani! ;)Her sene muhakkak tatile gelen ve hiç sektirmeden bana da uğrayan(!) Ukraynalı güzel Milla`nın bu sene de gelebilme ihtimali, işe devam etmemde etkili olmuştu doğrusu…Yine o akşam, vaktin nasıl geçtiğini anlayamadan müşterilerle uğraşırken benimki (Milla) kapıda    göründü. Bu sene de gelmişti ve yine bana uğramıştı tabii ki… :)Onu gördüğüm anda, elimde ne iş varsa bırakıp, her zaman içtiği white russian kokteylini hazırlamaya başladım. Bara geldiğinde taze portakalla [ki portakal pek o kokteylle gitmez ama onun bu    ve benzeri garip zevkleri vardı ;)] süslenmiş kokteylini uzattığımda, özlediğim şuh tebessümü yüzünde belirmişti…Gece boyunca tek kelime konuşmadık, ben işlerimle ilgileniyordum, o da sürekli white russian içiyordu ki bu her sene böyle olurdu…Gecenin ilerleyen saatlerinde müşteriler teker teker otellerine çekilmeye    başladılar. Herkes gittikten sonra tahmin ettiğim gibi sadece Milla ve ben kaldık barda.Herkes gittikten sonra, bana o geceki ilk sözü “bir white russian daha hazırlar mısın hayatım, bu seferki bol votkalı olsun” oldu. Hiçbirşey söylemeden içkisini hazırladım ve sundum çünkü    bu kadehten sonra olacakları zaten biliyordum! ;)Milla, içkisini yudumlarken hiç beklemediğim bir şekilde soyunmaya başladı. Anlam veremedim ama tabii ki buna bir itirazım yoktu.Tamamen soyunduktan sonra çantasından bir fotoğraf makinesi çıkartıp fotoğraflarını çekmemi istedi. Nedense bu sene biraz garip davranıyordu.İtiraz etmeyip fotoğraflarını çekmeye başladım bar civarında. Elime tutuşturduğu dijital makinenin hafızası dolana kadar fotoğraf çekimine devam ettim ki hafıza çabuk dolsun diye elimden geleni de yapıyordum! ;)Makinenin hafızasının dolduğunu Milla`ya söylediğimde biraz canı sıkıldı ama yanına gidip tamamen çırıl çıplak kalmış vücuduna dokunmaya başladığımda keyfi yerine geldi!Barın üzerinde biraz hasret giderdikten(!) sonra elinden tutup barın arka tarafındaki odaya götürdüm Milla`yı. Odaya gittiğimizde içtiği white russian`lardan olsa gerek ayakta zor duruyordu.Milla`nın yavaşça yatağa uzanmasını sağladıktan sonra hala votka tadı olan dolgun dudaklarını usul usul emmeye ve yalamaya başladım. O bu sırada sadece kıkırdıyor ve sarhoşluğundan olsa gerek beceriksizce beni soymaya çalışıyordu…Ben yavaşça Milla`nın göğüslerine doğru inerken o kısık sesle inlemeye başlamıştı bile. Göğüs uçlarını ısırmamdan çok hoşlandığını bildiğimden çok canını yakmadan ufak ısırıklarla onu daha da tahrik etmeye çalışıyordum…O bu sırada benim şortumu ayağı ile sıyırıp çıkartmıştı bile. Ben göğüsleriyle ilgilenirken o bir eliyle sırtımı okşuyor, bir eliyle de sertleşmiş penisime dokunmaya çalışıyordu…Sonunda penisimi yakaladı ve içine girmem için beni kendine .    doğru çekti. Yavaşça içine girdiğimde penisim sanki Milla`nın sıcaklığından yanacaktı…Kalçalarını okşamaya başladığımda dayanamayıp tempoyu biraz arttırdım. Bu sırada Milla tırnaklarını yastığa geçirmiş ve inlemeye başlamıştı bile.Ben bir yandan kalçalarını parçalarcasına okşuyor(!), bir yandan da göğüsleri ile ilgileniyordum. İçinde gidip gelişlerim hızlandıkça Milla`nın iniltileri daha da yükseleye başladı.Bu şekilde 20 dakika .    devam ettikten sonra onun da hazır olduğunu anladığım anda yavaş yavaş içine boşalmaya başladım. İçine akan sıcaklıktan büyük bir haz aldığı ortadaydı…Bir süre öylece kaldıktan sonra Milla, altımdan yavaşça kayıp    giyinmek istediğini söyledi. Nedense bu sene gerçekten çok farklı davranıyorduGönderen: selo
Canli sikiş sohbeti yapmak için beni araya bilirsiniz. 00 237 800 00 66

Bir cevap yazın